bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: attila ilhan'ın ilk baskısı 1968 yılında yapılmış yasak sevişmek kitabında yer alan 5 bölümlük şiirdir. en sevdiğim bölümüyse; karantina'lı despina.. zira; link "kaybetmiş yaşamak tutkusunu ölmek için erken" "ne kadar başkaydı her kadından her bakımdan" "demlendikçe yalnızlığı aydınlanıyor muammer bey olmayacak şey bir insanın bir insanı anlaması" "bir kavgaydı anladım ki dünya kavgaysa bir büyük yaşamaktı" şiir hakkında kitabın "meraklısı için notlar" bölümünden; "nasıl hasköy bahriye kahvesi benim içimde bir tarafıyla babamın anısına bağlanıyorsa, bir özge muammer bey de öyle çocukluk yıllarımdan başlayarak, annemden dinlediklerime bağlanır. annem, yunan işgalini izmir'de yaşamıştır, çocukluğumuz boyunca ondan şehrin işgal altındaki yaşantısıyla ilgili bir sürü şey dinlemiştik, ben hem bunları işgal gerçeğinin acılığıyla ortaya koymak istedim, hem de muammer bey'in iç serüveniyle 'dünyanın bir kavga, kavganınsa bir büyük yaşamak' olduğunu! bu şiirler ilgili, ummadığım bir şey, timur selçuk'un 'karantinalı despina'yı bestelemesi oldu, bir gün bir telefon, hattın öbür ucunda o, kibarca bazı şiirlerimi, bu arada karantinalı despina'yı bestelediğini bildiriyor, plak yapmak için izin istiyor, istediği izin olsun, verdim gitti, işin garibi o ki, aslında gayet başarılı bir beste olan parça, bilinmez neden trt'de sansüre takıldı, besbelli bu yüzden kalabalıklarca dinlenmedi." --- spoiler --- 1 - o nihavent bahçe nihavent bir bahçeydi ki muammer bey'in gecesi yıldızlar gök lâciverdinde yaldızlı bir dua tümcesi gizemler çizer çizgiler havuzun mor dalgınlığına yansımış sanki yukardan evrenin son bilmecesi dağılır yumuşak telâşıyla kadifemsi yarasalar mevlânâ'yla buluşur boşlukta şemseddin-i tebrizî yenilginin tahtında kötümser gülümser muammer bey ayrıca bir ateş krallığı mercan köz nargilesi utanmak gülleri siyah açılır gözlerde uğursuz lâternalarla ayaktadır coşmakta frenk mahallesi uzaktan ateşböcekleri çın çın çınlayan kadehler rum dilberleriyle sarhoş fransızı ingilizi iki bin kelime-i şehâdetin ufuktan perde perde dargın kartallar gibi allaha yükselişi dibinden aydınlanır hayret kılcal ışınlarla körfez birden sularda pembe bir körpe şafak ürpertisi 2 - muammer bey'in karanlığı gerçi ney üflerse de muammer bey aslında hayli rind bir ozandır ömer hayyam tadında eksik olmaz eşreften nükteler dudağında gümüşten kafiyeler zil çalar parmağında deflerin patladığı selâmlık sofralarında bulutlar dokuyup akşamları telli ipekten üzgün her gün bir güneşi sehpâya götürmekten kaybetmiş yaşamak tutkusunu ölmek için erken ne dost şenlikleri kalmış mehtapta içerken ne mâhur'dan udların gülüşmesi harem tarafında bir nazlı kadın sonbahar dağıtır saçlarını kırgın yalnızlık bahçelerine zehirli sarı kuşağında cam örgüsü kaç yağmur anahtarı kısarak isli lambalar gibi bir bir yalıları unutur muammer bey'in umutsuz karanlığında 3 - karantina'lı despina bir gül takıp da sevdâlı her gece saçlarına çıktı mı deprem sanırdın 'kara kız' kantosuna titreşir kadehler camlar kırılır alkışlardan muammer bey'in gözdesi karantina'lı despina çapkın gülüşü şöyle faytona binişi kordelia'dan ne kadar başkaydı her kadından her bakımdan sınırsız bir mutlulukta uyuturdu muammer bey'i ustalıkla damıttığı o tantanalı aşklarından işgal altüst etti nasıl da izmir'de her şeyi öğrendi kullanmasını despina bu yanlış geceyi körfez'de parıldayan yunan zırhlılarına karşı miralay zafiru'yla ispilandit palas'ta sevişmeyi gemi sinyallerinin gece bahçelere yansıması havuzda samanyolunun hisârbuselik şarkısı demlendikçe yalnızlığı aydınlanıyor muammer bey olmayacak şey bir insanın bir insanı anlaması 4 - muammer bey'in aydınlığı o sabah ilk açmıştı mor karanfil büyük saksıda birtakım tüylü bulutlardı ki çatalkaya'da askıda punta'dan efzon geçiyordu önünde mızıkası da kurtuluş olası göründü birden gözümden perde kalktı dün gece hasan tahsin'le uğraştım yine sabaha kadar bükreş'te hapisteymiş güyâ rüya bu ya mektubu var karanlık bir boşlukta açılıp kapanıyordu kapılar yağmurda idam mangası iliklerine kadar ıslaktı o yaz akşamlarıdır dinlediğim akşam gazetesinden ankara'nın tebliğlerini mürüvvet'in edâlı sesinden güller dağılırdı şimşekli gülümsemesinden atılmış sanki gözleri iki çıplak bıçaktı bilmem bağışlar mı bir gün olur da muammer'i direnmekte güvenmekte oldum bittim ondan geri uyanıp şafakla dün bahçede sularken çiçekleri bir kavgaydı anladım ki dünya kavgaysa bir büyük yaşamaktı 5 - sarmaşıktı yalı açık bir fayton çıkardı sarmaşıklı yalıdan eylül akşamında masmavi biçilmiş ayışığından ipek çarşaflı bir tâze dağılır dokunursan kurtuluş'tan sonraki telâşlı günlerde izmir'de kızgın gözlerine işledikçe yangının kızıllığı çılgın kırlangıçlardır ki geçer alevlerin ıslığı uykularını sarmıştır bir yıldızlar sarmaşığı kurtuluş'tan sonraki telâşlı günlerde izmir'de tuzlu güz öğle sonu çarpılan pancurla imbat tutsak bir saltanata ah eden guguklu saat şarabında suyunda apansız bir başka tat kurtuluş'tan sonraki telâşlı günlerde izmir'de --- spoiler ---
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      - (#2302678) bahsi geçen muammer bey latife hanım'ın babası, yani mustafa kemal atatürk'ün kayınpederidir.